Rekabet Kurumu’nun (Kurum) internet sitesinde 02.03.2022 tarihinde yayımlanan Ankara 3. İdare Mahkemesi’nin dört adet kararıyla birlikte Rekabet Kurul’un 02.07.2020 tarih ve 20-32/397-179 sayılı kararı kapsamında Citibank A.Ş. (CITIBANK), JPMorgan Chase Bank National Association Merkezi Colombus Ohio İstanbul Türkiye Şubesi (JPMORGAN), Türkiye Garanti Bankası A.Ş. (GARANTİ) ve Goldman Sachs TK Danışmanlık A.Ş. (GOLDMAN) aleyhinde hükmedilen usuli para cezalarının iptaline karar verilmiştir.
Rekabet Kurulu’nun (Kurul) iptal edilen 02.07.2020 tarih ve 20-32/397-179 sayılı kararını hatırlatmak gerekirse;kararın konusunu Kurul’un 17.01.2020 tarihli ve 20-05/48-M sayılı kararı ile başlatılan önaraştırma kapsamında talep edilen bilgi ve belgelerin bazı teşebbüslerce sağlanmaması hususu oluşturmaktadır. Yürütülen önaraştırma süresince teşebbüslerden iki kez bilgi ve belge talebinde bulunulmuştur.
İlk bilgi ve belge talebinde taraflardan teşebbüs bünyesinde işlem gerçekleştirdiği tespit edilen traderların Bloomberg ve Reuters platformlarında 01.01.2018-17.01.2020 tarihleri arasında chat (sohbet) odalarında yaptıkları bütün yazışmaların kayıtlarının 27.01.2020 tarihine kadar Kurum kayıtlarına intikal edecek şekilde gönderilmesi istenmiş ve iki adet teşebbüs haricinde araştırmaya konu 21 teşebbüs talep edilen bilgi ve belgeleri Kurum’a iletmiştir.
Teşebbüslere gönderilen ikinci bilgi talebi kapsamında ise önaraştırma tarafı 20 teşebbüsten 05.02.2020 tarihinde teşebbüslerin ve bağlı bulundukları ana grupların Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) ve İngiltere’de istihdam edilen, Türk Lirası ile alım – satım işlemleri yapan yatırımcıların TL kotasyonlu işlem hacmi en çok olan ilk 10 trader (her bir ülke için ayrı olmak üzere) Bloomberg ve Reuters platformlarında 01.01.2018 – 17.01.2020 tarihleri arasında chat (sohbet) odalarında yaptıkları yazışmaların ilgili platformlardan temin edilerek elektronik formatta gönderilmesine ilişkin bilgi ve belge talebinde bulunulmuş; ancak JPMORGAN, CITIBANK, GARANTİ ve ING Bank A.Ş. (ING) tarafından çeşitli nedenler ileri sürülerek söz konusu belgelerin iletilemeyeceği ifade edilmiştir.
Bilgi ve belge talebi için iletilen tebligatların muhatabı teşebbüslerin ana şirketleri olsa da tebligatlar ekonomik bütünlük kavramı ileri sürülerek teşebbüslerin Türkiye’de bulunan yavru teşebbüslerine iletilmiştir.
Bilgi ve belge sağlayamayan teşebbüsler gerekçe olarak, tebligat sürecinin usulüne uygun bir şekilde yürütülmediğini, talep edilen belgelerin kendi uhdelerinde bulunmadığını ve yurtdışından veri transferinde GDPR gibi gözetilmesi gereken mevzuatlar olduğunu ileri sürmüşlerdir.
Buna karşın Kurul, ekonomik bütünlük ve etki prensibini öne sürerek yavru teşebbüse çıkarılan tebligatın geçerli olduğunu; GDPR bakımından ise talep edilen belgelerde ihlale sebebiyet verebilecek kısımların karartma yöntemi ile ortadan kaldırılabileceğini, bu noktada teşebbüslerden ellerinden gelen iyi niyeti göstermelerini beklediğini belirtmiştir. Destekleyici olarak “Sendikasyon Kredileri” kararına atıf yapılmış ve eylemin failinin kim olduğu ve Türkiye’de etki doğuran bir eylem söz konusu olduğunda ilgili şirketlerin nerede kurulduğuyla sınırlı olmaksızın fiili durum da dikkate alınarak ekonomik bütünlük yaklaşımı benimsendiğini ve fiili uygulamada ana teşebbüsün Türkiye’deki iştirakine tebligat yapılması konusunda Kurul’un yetki sahibi olduğu öne sürülmüştür.
Sonuç olarak CITIBANK, GOLDMAN, ING, JPMORGAN ve GARANTİ’ye talep edilen bilgi ve belgelerin verilmemesi sebebiyle 2019 mali yılı sonunda oluşan gayri safi gelirlerinin binde biri oranında olmak üzere ceza uygulanmasına karar verilmiştir.
Kurumun internet sitesinde yayımlanan kararlar uyarınca Ankara 3. İdare Mahkemesi CITIBANK, GOLDMAN, JPMORGAN ve GARANTİ aleyhine hükmedilen cezaları iptal etmiştir. Yayımlanan dört karar esas itibariyle aynı içerikte olduğundan idare mahkemesinin yaklaşımını özetlemek gerekirse; mahkeme yurtdışına gerçekleştirilecek tebligat işlemlerinin Tebligat Kanunu uyarınca gerçekleşmesi gerektiğine, ekonomik bütünlük gibi rekabet hukukuna özgü konuların ise usule ilişkin bir konu olan tebligat sürecinin konusunu oluşturmayacağına işaret etmiştir. Sonuç itibariyle mahkeme Türkiye’deki iştirake değil, asıl muhatap olan yurtdışındaki teşebbüse tebligat yapılması gerektiği gerekçesiyle verilen idari para cezalarını iptal etmiştir.
Kararlara, https://www.rekabet.gov.tr/Safahat?safahatId=dba828ec-8347-49f5-b511-7c5ac73288a4 , https://www.rekabet.gov.tr/Safahat?safahatId=71d3cb16-926d-4598-8136-85ecc1e2ef12, https://www.rekabet.gov.tr/Safahat?safahatId=a2efbe78-345e-4770-b417-70c462b2e371 ve https://www.rekabet.gov.tr/Safahat?safahatId=d416f195-f088-4a53-9fae-5d3f045a8494 linkleri aracılığı ile ulaşabilirsiniz.
Bilgi ve değerlendirmelerinize sunarız.