Evde kullanılan geleneksel sayaçların Amerika ve Avrupa’da hızla akıllı sayaçlara dönüşmesi; bu sayaçların kişilerin özel hayatına müdahale tartışmasını da beraberinde getirdi. Nitekim geleneksel enerji sayaçları ayda bir kez genel tüketimi hesaplarken; akıllı sayaçlar her 5, 15 ve 30 dakikada bir ne zaman, ne için enerji tüketimi olduğunu hesaplayabiliyor ve bu verileri toplayıcıya iletebiliyor. Bunun sonucunda kişilerin evde olma, uyuma, duş alma, yemek yeme düzenleri gibi ev içerisindeki birçok aktivitelerine ilişkin veri toplanabiliyor. Bu toplanan veriler de ev halkının yaşam biçimi, işi, sağlığı, cinsel hayatı vb. konularla ilgili birçok çıkarımda bulunulmasına olanak sağlıyor.
Öte yandan bu sayaçların esas konulma amacının etkin enerji kullanımı, enerji talebi ve üretiminin daha iyi planlanması, kesintilerin ve kaçakların engellenmesi, daha iyi faturalama gibi verimli sonuçlara ulaşılması olduğunu söylemek mümkün. Nitekim Amerika’da 2017 senesinde 57 milyon akıllı sayaç kurulurken, Avrupa Birliği ülkelerinde ise 2020’ye gelindiğinde evlerin %80’inde akıllı sayaç kullanılacağı tahmin ediliyor.
Bu olumlu faydalarla birlikte akıllı sayaçların özel hayata müdahalesi Amerika’da dava konusu oldu. Naperville hükümetinin vatandaşlarına herhangi bir seçim hakkı tanımadan akıllı sayaçların kullanımını zorunlu tutması neticesinde açılan davada; İstinaf Mahkemesi akıllı sayaçların mahremiyete müdahalesine ilişkin önemli tespitlerde bulundu. Mahkeme, öncelikli olarak akıllı sayaçların kişilerin mahremiyetine bir müdahale teşkil edip etmediğini, sonrasında ise bu müdahalenin ölçülü olup olmadığını inceledi.
Mahkeme tarafından yapılan incelemede Naperville’de yaşayan vatandaşlara akıllı sayaç kullanmama hakkı verilmediğine dikkat çekildi. Ayrıca sayaçlar vasıtasıyla her 15 dakikada bir alınan verilerin 3 sene boyunca saklandığı tespit edildi. Tüm bu tespitler neticesinde sayaçların kişilerin mahremiyetine müdahale teşkil ettiğini kabul etti. Bununla birlikte diğer şehirlerdeki uygulamalar ve sayaçların sunduğu verimlilik sebebiyle bu müdahalenin ölçülü ve makul olduğunu ifade ederek özel hayata saygı hakkının ihlal edilmediğine karar verdi.
Ancak Mahkeme Naperville’de yaşayan vatandaşların diğer şehirlerdeki gibi seçim hakkı olmadığı konusunda hükümeti uyardı. Sayaçlardan toplanan verilerin sıklığına ve bu veriye erişebilen yetkili sayısına göre başka yönde bir karar verebileceğini de önemle hatırlatarak verilerin hassasiyetle korunması gerektiğine vurgu yaptı.