Rekabet Kurumu dün internet sitesinde yayımlanan haber ile rekabet hukuku açısından şaşırtıcı diye nitelendirilebilecek bir karar duyuruldu. Buna göre Maysan Mando Otomotiv Parçaları San. ve Tic. A.Ş. hakkında idari yargının iptal kararı üzerine “mal vermeyi reddetme” gerekçesiyle 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesi kapsamında hakim durumu kötüye kullanma iddiası ile başlatılan soruşturma, son dönemlerde sıkça karşılaştığımız yeniden satış fiyatını belirlemek yoluyla 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesinin ihlal edildiğinin tespiti ile sonuçlandı. Esasen her ne kadar şaşırtıcı denilebilse de Kurul kararlarını takip edenler için bu durumun çok sürpriz olmadığı söylenebilir. Kurul’un resen araştırma yetkisinin olduğu göz önüne alındığında her ne kadar şikâyet konusu mal vermeyi reddetme olsa da başka bir ihlale dair tespit yapılması halinde incelemenin bu yönde yapılması mümkün olabilmektedir. Kaldı ki soruşturma açılırken iddianın farklı olup, nihai kararda farklı sonuca ulaşılan örnekler olduğu da malumdur.
Somut olaya dönülecek olursa hatırlanacağı üzere Rekabet Kurulu (Kurul) Maysan Mando Otomotiv Parçaları San. ve Tic. A.Ş.’nin (Maysan Mando) şikâyetçiye mal vermeyi reddettiği, şikâyetçinin rakipleriyle ortak hareket ederek şikâyetçiyi pazar dışına itmeye çalıştığı ve böylelikle rekabeti engellediği iddiasını içeren şikâyet başvurusunu incelemiş ve 18.02.2016 tarih ve 16-05/107-48 sayılı kararında şikâyetin reddi ile soruşturma açılmamasına karar vermişti. Ancak anılan Kurul kararı Ankara 15. İdare Mahkemesinin 25.10.2017 tarih, 2016/3742 E. ve 2017/2794 K. sayılı kararı ile iptal edilmişti. Bunun üzerine Kurul Mahkeme’nin kararı üzerine dosyayı yeniden değerlendirerek soruşturma açılmasına karar vermişti.
Dün açıklanan habere göre Maysan Mando hakkında yürütülen soruşturma sonuçlandı ve Kurul tarafından anılan teşebbüsün amortisör ürünlerinin yeniden satış fiyatını belirlemek suretiyle 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiğine karar verildi. Gerek yukarıda değinilen önaraştırma kararında gerekse Mahkeme’nin iptal kararında yeniden satış fiyatının belirlenmesine yönelik olarak herhangi bir tespit veya değerlendirme yer almadığını belirtelim. Dolayısıyla yeniden satış fiyatının belirlenmesi iddiasının soruşturma aşamasında yapılan incelemeler ve tespitler sonucunda ortaya çıktığı anlaşılmaktadır.
Kurul yeniden satış fiyatının belirlenmesine yönelik ihlal tespiti neticesinde Kanun’un 16. maddesi uyarınca adı geçen teşebbüse Kurul tarafından belirlenen yıllık gayri safi gelirlerinin takdiren %0,75’i oranında olmak üzere idari para cezası verilmesine oybirliği ile karar verdi. Bununla birlikte Maysan Mando ile bayileri arasında akdedilen sözleşmelerin 2017/3 sayılı Motorlu taşıtlar Sektöründeki Dikey Anlaşmalara ilişkin Grup Muafiyeti Tebliğin 5. maddesinde yer verilen genel koşullara uygun olarak yapılması ve rekabet etmeme yükümlülüğünün süresinin 5 yıl olmak üzere yeniden düzenlenmesi koşullarıyla Tebliğ ile sağlanan muafiyetten yararlanabileceği belirtildi. Son olarak Kurul önaraştırma aşamasında olduğu gibi soruşturmaya konu şikâyet kapsamında 4054 sayılı Kanun’un 6. maddesinin ihlal edilmediğine oy birliği ile karar vermiştir.
Bu kararla birlikte Kurul, 2019 yılında 10. soruşturmayı karara bağlamış oldu. Bu kararların yedisinde 4054 sayılı Kanun’un ihlal edildiğine ve para cezası uygulanması gerektiğine karar verildi ve toplam ceza tutarı 256.753.080,19 TL oldu. Ancak Maysan Mando ve İstanbul Gümrük Müşavirleri Derneği’ne ilişkin kararlarda ceza tutarına yer verilmediği için toplam ceza tutarının nihai durumu yansıtmadığı hatırlatılmalıdır.
Maysan Mando’nun cezalandırılmasına gerekçe teşkil eden yeniden satış fiyatının belirlenmesi (YSFB) ise Kurul’un son dönemlerdeki en favori konusu diyebiliriz. Şöyle ki Kurul 2018 yılında Türk Henkel Kimya Sanayi ve Ticaret A.Ş’ye (Henkel) ve Sony Eurasia Pazarlama Anonim Şirketi’ne (Sony), 2019 yılı başında ise Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş.’ye (Turkcell) YSFB nedeniyle idari para cezası vermişti. Dolayısıyla 19.09.2018 tarihli Henkel kararından bu yana geçen ve henüz bir yılı dahi tamamlanmamış olan bu dönemde dördüncü ihlal tespiti yapılmış oldu. Ayrıca bu bir yıllık dönemde 10 teşebbüse YSFB iddiasıyla soruşturma açılmış olduğu da hatırlanacak olursa, teşebbüslerin alıcılarının fiyatına müdahale etmelerinin en riskli davranışlardan biri olduğu söylenebilecektir.
Son dönemdeki bu kararlara yakından baktığımızda yeniden satış fiyatını belirlemek sebebiyle Henkel’e 6.944.931,02 TL, Sony’e ise 2.346.618,62 TL para cezası verilmiş olduğunu görüyoruz. Henkel kararında hızlı tüketim perakendeciliği pazarındaki klasik yeniden satış fiyatının tespiti ele alınırken, Sony kararında ilk defa tüketici elektroniği pazarında internet satışlarında yeniden satış fiyatına müdahale konusu değerlendirilmişti. Önemle belirtelim ki her iki kararda da raportörler anılan şirketlerin 4054 sayılı Kanun’u ihlal etmedikleri yönünde görüş bildirmelerine rağmen Kurul anılan teşebbüslere para cezası uygulanmasına karar vermişti. Son olarak ise 2019 yılının başında idari yargı kararı üzerine Turkcell’e, kontörlerin yeniden satış fiyatını belirlemek suretiyle 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal etmesi sebebiyle 91.942.343,31 TL para cezası verilmesine karar verilmişti. Dün açıklanan kararda ise Maysan Mando’ya verilen ceza tutarı belirtilmemiş, ancak verilen idari para cezası %0,75 olmak üzere oran olarak belirtilmiştir.
Kurul’un YSFB’ye ilişkin giderek katılaşan politikası nedeniyle önümüzdeki dönemde benzer soruşturmaların artması ve yeni cezalar çıkması sürpriz olmayacaktır.